Üreter Taşı Nedir?
Üreter; idrarı mesaneye taşıma görevini yapan idrar borusudur. Üreter taşı, üreter denilen idrar kanalına indiğinde şikâyetler kendini göstermektedir. En önemli belirtiler ise şiddetli bel ağrısı ve buna bağlı gelişen bulantı ve kusmadır. Bazı durumlarda idrarda kanama da görülebilmektedir. İdrarda kanama görülmeyen vakalarda bulunmaktadır. İdrarda kan olmasa dahi hastalar şikâyetleri olduğunda doktora başvurmalıdır. Doktorlar, hastayı muayene ettikten sonra, idrar tahlili yaparak mikroskobik seviyede dahi olsa idrardaki kan oranına bakarak, teşhis etme yoluna gitmektedir. Yapılan bu işleme “mikroskobik hematüri” adı verilmektedir. Üreter kanalına ulaşan taşlar, alt uç bölgeye gelene dek çok şiddetli ağrı görülmese de, idrar kesesine açılan bölgeye ulaştığında mesane kaslarına etki ederek sık idrar yapma hissi uyandırabilmektedir. Bu durumda olan hastalar sıklıkla tuvalete gitseler de idrar oranı oldukça azdır.
Üreter Taşının Belirtileri Nelerdir?
Üreter taşının oluşumunda, genetik faktörler ve su içme alışkanlığının az olması etken olmaktadır. Üreter taşı, bazen hiçbir bulgu vermeden oluşabilmektedir. Bazı durumlarda ise, ciddi belirtiler oluşabilmektedir. Üreter taşında en sık görülen bulgular; vücudun yan bölgelerinde ağrı, özellikle alt karın ve kasık ağrılarıdır. Ağrının şiddeti kişiden kişiye göre değişebilmektedir. İdrarda görülen kan, bazen gözle görülebilecek boyutlarda oluşurken bazen de hiç görülmemekte, doktor tarafından istenilen tetkik ile sadece mikroskobik incelemede görülmektedir. Diğer belirtilerin yanı sıra bazı hastalarda bulantı, kusma ile idrar yapmada zorluk görülebilmektedir. Bu şikâyetlerden yakınan bireylerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurarak tedavi olmaları önemlidir.
Üreter Taşının Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Doktor muayenesi sonucu ve yapılan tetkik sonuçlarının incelenmesi neticesinde, hastanın tedavi şekli belirlenmektedir. Üreter taşı bazı durumlarda kendiliğinden düşmektedir. Kendiliğinden düşme eğiliminde ise, hasta kısa zamanda sağlığına kavuşabilmektedir. Doktorun uyguladığı ilaç tedavisi çoğunlukla taşların düşmesine yardımcı olmaktadır. Taşın düşmesinde en büyük etken taşın büyüklüğüdür. 5 mm’ den küçük boyutta olan taşların kendiliğinden düşme ihtimali yüksektir. Taşların kendiliğinden düşmediği durumlarda üreter taşı özel makineler aracılığı ile taş kırma işlemi, açık veya kapalı cerrahi uygulamalar yapılarak hastalar sağlıklarına kavuşturulmaktadır.